Sütten çıkınca bütün kaşıklar aktır. Önemli olan, içinden çıktığın sütü ak bırakmaktır...
Bana diyorlar ki:"Eskiden böyle değildin, artık çok içine kapanıksın!" Cevap veriyorum; içindekiyle yetinen gönlüm sizi ne yapsın.
Akıllılar önceden ağlarlar; bilgisizlerse işin sonunda başlarını vururlar. İşin başında sonunu gör de ceza gününde pişman olma.
Ayıpsız dost arayan, dostsuz kalır.
Arslanın boynunda zincir bile olsa, bütün zincir yapanlara beydir arslan.
Akıllı insan düşündüğü her şeyi söylemez, fakat söylediği her şeyi düşünür.
Aklın yoksa yandın, ya kalbin yoksa o zaman sen zaten yoksun ki
Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulüm nedir? Bir şeyi yerine koymamak, başka yere koymak.
Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de.
Aşk, öyle engin bir denizdir ki, ne başlangıcı ne de sonu vardır.
Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki!
Aşk,her şeydedir ama hiç bir şeyde görünmez.
Ayrılık içinde insanın gözünü açıp kapayıncaya kadar geçen zaman yıl gibi gelir.
Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.
Aklın başına gelince pişman olacağın bir işi sakın yapma.
Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yöne uçar.
Allah’ım sen kimi dertle hasta etmek dilersen ona ağlayış kapısını kapatırsın. Kimi de beladan kurtarmak dilersen gönlüne sızlanma ve ağlayış verirsin.
Allah’a şükür, rızkı artırır.
Allah üstünlük bakımından göz yaşını şehitlerin kanı ile eş tuttu.
Allah merhalesinde akıl beygirine yol yoktur.
Allah mermere emir vermez.
Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur.
Aklın varsa bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap.
Adam savaşmakla çetin er sayılmaz, öfkelendiği zaman kendini tutabilendir çetin.
Açlık, ilaçların padişahıdır. Hekimler niye perhiz verir düşünsene.
Acele şeytan hilesidir, sabır ve tedbir Allah lütfu.
A kardeş, keskin kılıcın üzerine atılmadasın, tövbe ve kulluk kalkanını almadan gitme.
… Biz dile söze bakmayız. Gönle hâle bakarız, … Edep bilenler başkadır, Canı ruhu yanmış âşıklar başka. Aşk şeriatı bütün dinlerden ayrıdır. Âşıkların şeriatı da Allah’tır, mezhebi de.
Can, doğan kuşuna benzer, beden ona bir tuzak.
Sınama, deneme yolunda bilgi, tam inançtan aşağıdır, zindansa yukarı.
Göz olgunlaştı mı, temeli, özü görür. Ama kişi şaşı oldu mu parça buçuğu görür ancak.
Bilgiye ulaştı mı ayak, kanat olur.
Tam inanç aynası kesilen kişi, kendini görse bile, Tanrı’yı görmüş olur.
Eğri ayağın gölgesi de eğridir.
Padişah, töhmet altına alınanı Karun’a çevirir. Artık suçsuzu ne hale kor, onu sen düşün.
Taş, taşlıktan çıkıp yok olmadıkça, mücevher olup yüzüğe takılır mı hiç?
Yol afetleri içinde şehvetten beteri yoktur.
Hiçbir şeyden haberi olmayan cansızlardan, gelişip boy atan bitkiye, bitkiden yaşayış, derde uğrayış varlığına, sonra güzelim akıl, fikir, ayırt ediş varlığına geldin.
Padişahın adamlarından biri, zindanın burcunu yıksa, zindancının gönlü bu yüzden kırılır mı hiç?
Hırs, çirkinlikleri bile güzel gösterir.
Hiç ay, yeryüzünde ev sahibi olur mu?
Susmakla canın özü, yüzlerce gelişmeye ulaşır. Ama söz, dile geldi mi, öz harcanır.
İnsan bir ağaca benzer, kökü, ahdinde durmaktır.
İnciyi sedefin içinde ara, hüneri de sanat ehlinden iste.
Kuru duayı bırak, ağaç isteyen tohum eker.
Kin, sapıklığın da aslıdır, kafirliğin de.
Hoş, güzel ömür, yakınlık aleminde can beslemektir. Kuzgunun ömrü ise fışkı yemeye yarar.
Ölülerle savaşıp gazilik elde edilmez.
Uçan kuş, yeryüzünde kalsa tasalanır, derde düşse ağlayıp inlemeye koyulur. Fakat ev kuşu, kümes hayvanı, yeryüzünde sevinçle yürür, yem toplar, neşeyle koşar durur.
Hani bir hayvan vardır, porsuktur adı. Dayak yedikçe semirir, büyür, köteği yedikçe daha iyileşir, sopa vuruldukça semirir, insan da gerçekte porsuktur, çünkü o da dert, mihnet sopasıyla büyür, semizleşir.
Öküz, ansızın Bağdat’a gelir, şehri bir baştan öte gezip, dolaşır. Bütün o zevki, hoşluğu, tadı, tuzu görmez de göre göre karpuz kabuğunu görür.
Pirenin ısırışından meydana gelen yanış, seni yılan soktu mu yok olur gider.
Tavus kuşu gibi sadece kanadını görme, ayağını da gör.
Pirlik, saçın sakalın ağarması ile elde edilmez. İblisten daha ihtiyar kim var?
Eşeğin ardını öpmekte bir tat, tuz yoktur. Faydasız yere, sakalını, bıyığını kokutur.
İçen akıllıysa, aklının parlaklığı daha da artar, fakat kötü huyluysa daha beter olur. Ama halkın çoğu kötü olduğundan, beğenilmez huylara sahip bulunduğundan, içki herkese haram edilmiştir.
Sözün eğri olsa da, anlamı doğru bulunsa, sözdeki o eğrilik, Tanrı’ya makbuldür.
Oltandaki et lokması, balık avlamak içindir. Öyle lokma ne bağıştır ne cömertlik.
Sen, yerdeki yeşillik gibisin, ayağın bağlı. Bir yel esti mi, tam inanca ulaşmadan başını sallarsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder